Son günlerde tüm kesimlerde gitgide ilgi odağı haline gelen tarımsal ürünlerde ilaç kalıntısı konusu, ihracatta karşılaşılan sorunların yanı sıra, yaratılan olumsuz imaj , hatta korku, nedeniyle iç tüketimde de tereddütlere yol açmaktadır.

Zirai Mücadele İlaçları Üreticileri Derneği (ZİMİD)’ olarak kamuoyunu aydınlatmak amacıyla, üyesi bulunduğumuz Avrupa Bitki Koruma Derneği (CropLife Europe) nın Avrupa birliği ülkeleri çerçevesinde hazırladığı ‘Gıda güvenliği ve bitki koruma’ konulu broşürün türkçe çevirisini, derneğimizin bakış açısını da ekleyerek, yayımlamakta yarar gördük.

Önce bir gerçeğin altını çizmek zorundayız; Zararlı, hastalık ve yabancıotlara karşı korumasız bir tarım düşünülemez ve bu etmenlere karşı alınan koruma önlemleri arasında %95’in üzerinde bir paya sahip olan kimyasal yöntemlerin uygulamadan kaldırılması günümüzdeki tarımsal üretimin yarısını gözden çıkarmak anlamına gelir. Buna karşın, kuşkusuz, ilaç kalıntısının insan sağlığı için risk boyutunun ne olduğunun da açıklanması gerekmektedir.

Bir tarım ilacı kullanıma sunulmadan önce firması tarafından 8-10 yıl süreyle ve 200 milyon doların üzerinde bir harcama ile tüm yönleriyle araştırılır, sayısız deneyler yapılır ve devamında devletin yetkili birimlerince incelendikten sonra ruhsat alabilir. Yapılan araştırmalar arasında, güncel olması nedeniyle, ilaç kalıntısının ne anlama geldiğini kısaca irdeleyelim:

Deney hayvanları üzerinde yürütülen tekrarlı deneyler ile kısa (akut) ve uzun (kronik) sürede herhangi bir zarar belirtisi göstermeyen ve sonraki çalışma ve değerlendirmelere temel oluşturan doz (NOEL – NO Effective Level) mg/kg olarak belirlenir. Bu değer, insanların en duyarlı hayvanlardan daha duyarlı olduğu ve ayrıca bebek ve yaşlıların ortalamadan daha duyarlı oldukları göz önünde bulundurularak, en az 100 kat bir güvenlik faktörü ile küçültülerek günlük alınabilirliği kabul edilen doz (ADI – Acceptable Daiİy Intake) mg/kg olarak hesaplanır. Ardından, değişik koşullarda, kültür bitkileri üzerinde, ilacın en yüksek kullanma dozu, olabilecek en çok ilaçlama sayısı ve son ilaçlama ile hasat arasına göre çok sayıda kalıntı denemeleri yapılır.

Bu deneme sonuçları ve ADI değerleri göz önünde bulundurularak, çeşitli ürün veya ürün gruplarında bulunmasına izin verilebilecek en yükse kalıntı sınırları (MRL – Maximum Residue Level) milyonda kısım (ppm – part per million) veya mg/kg olarak hesaplanır. Daha sonra, beslenme alışkanlıkları dikkate alınarak tüketilen ürünler için maksimum kodeks değerleri ülkeler düzeyinde hesaplanır. Diğer bir deyişle MRL daha çok ticari bir anlam taşır ve ayrıca yetiştiricilerin önerilen kullanma dozu ve son ilaçlama ile hasat aralığına uymalarını sağlamak içindir ; gerçekte insan sağlığı açısından 100 kat güvenliği ifade eder.

Öte yandan, bitkiler zararlı ve hastalık bulaşmalarına uğradıklarında kendilerini savunmak için insana da son derece sakıncalı olabilen zehirli maddeler üretirler. Ayrıca, hastalıklı bitkilerde bozulmalar dolayısıyla yine insan sağlığına zararlı çeşitli maddeler gelişir. Anlaşılacağı üzere, bitki koruma uygulamaları ile sadece ürün kurtarılmış değil, aynı zamanda, bazı sakıncalı maddelerin doğal oluşumu da önlenmiş olunur.

Bu arada, yaklaşık 40 yıldan beri tarım ilaçları yaygın olarak kullanıldığı halde ortalama insan ömrünün giderek arttığı, bunda, çeşitli faktörlerin yanı sıra, insanların daha iyi beslenme olanaklarına kavuşmasının önemli bir payı olduğu da görmezlikten gelinmemelidir.

Yukarda değinilen bilgiler ilaç kalıntısı konusunda yaratılan korku kadar risk altında olmadığımızı açıklamak içindi. Diğer bir deyişle, tarım ilaçları tavsiyesine uygun olarak kullanıldığında saptanabilen bir risk söz konusu değildir. Bununla birlikte, sadece ihracatı engellediği için değil fakat biz tüketicilerin güvenliğini sağlama almak bakımından hatalı ve/veya sorumsuz kimyasal kullanımlarının önlenmesi kesinlikle sağlanmalıdır.

Aslında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, AB’ye uyum süreci çerçevesinde, resmi ve özel, ilgili paydaşların katılımlarını da sağlayarak, çok yönlü düzenleme çalışmaları yürütmektedir. Bu çalışmaların yakında aşamalı olarak sonuçlanması beklenmektedir.